Html KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml Kodlar Html KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml Kodlar
   
 
  ŞiiRLeR...!!!
  1.  
  2. Bir Kadını Ağlatmak

    1.  
     
    Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur.
    Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! Işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır.
    Gözleri buğulanır kadının sonra.
    Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır..
    Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. Ince ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli...
    Ve kadın ağlar; hem de çok!
     
    bir kadini aglatmak
     
    Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.
    Bazen kadınlar ağladığında çogu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler.
    Bilmediklerindendir böyle demeleri.
     
    Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. Içlerindeki zehirdir onlari öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizler yaralarındaki!
    Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüsür yaraları.
    Dönüşmemesi lazimdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.
    Zaman geçer sonra.
    Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...
    Çok ağlayan kadınlar, bir çok seyden vazgeçen kadınlardır aslında.
    Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
    Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan..
    Insanlar soruyorlar çogu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
    Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman!
    Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların.
    Ee o zaman niye sarılsınlar ki!
    Niye sarılalım ki!
    Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa
    bilin ki olgunlaşıyordur
    Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
    Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
    Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
    O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!


    AŞKI ÖZLEYEN KADIN
     
    Söyle kaç yalnız gece vurdu yüreğine
    Kaç yastık ıssızlığı yarendi suskunluğuna
    Kaçabildin ki özleminden ey ruhu aşka aç kadın
    Dindirdi mi bilgelik yolundaki adımların
    ruhundaki kıraçlığın acısını
     
    Kaç pişmanlık yumrusu kalmış keşkelerinde
    kar etti mi yalnızlığına
    Sevilmeye aç ruhunu doyurdu mu
    kavganın zafer işareti
     
    Yüzündeki çizgiler ne anlatıyor
    kaç yaşanmamış aşkın boşluğunu yani
    içine akıtmaktan vazgeç artık gözyaşlarını
    geceyi kandırmak nafile
    `yaratana ihanetini bağışlamak zor` diyor
    sevilmeye yaratılmış bir bedeni gömmek dokunuşsuz zamanlara
    cehennem daha ne kadar gerçek olabilir
     
    Ey özleminden sevdalar doğuran kadın
    Aşka susamışlığın avuçlamış gözyaşlarını
    Ruhunun ağrısı dinsin artık
    Mavisi gökyüzünün ha değdi ha değecek yüreğine
    Kandırmaların söz geçirmeyecek arzularına yani
     
    Hayat her an yeniden başlamak değil mi
    Hiç bir başarının ve hiç bir bilgeliğin pahası
    aşkın bir kıvılcımına denk değilken
    Çarp bu yalan sandukalarını duvara
    paramparça olsun yarattığın bütün kandırmacaların
    Bin yalan soğuk bir ejderhanın nefesidir ancak
    tek bir itiraf ise aşk yangınlarına gebedir belki de
     
    Bırak elindeki kitapları
    sözlere sığınmak gafillerin harcıdır
    Sana ait olmayan her kelime sussuzluğunu artırır ancak
    sevdayı anlatan her şarkı
    sevişmeleri örgüleyen her şiir
    dokunmadıkça yaşanmışlıklarına
    özlemlerine indirilmiş derin bir vurgundur ancak
     
    Haykırışların doluyor bunca kalabalık sessizliğine
    evet pek çok konuşursun sen
    ama suskunluğunun perdesidir o vahşi çırpınışların
    kurallardan dem vurmayı bırak artık
    öğretilmiş ne varsa at uzak sonsuzluklara
    yaşamın gerçeklerini de ayır bir kenara
    sana dikilmiş milyonlarca gözü de yırt hayal perdenden
    inanmadığın her secde alnını yakan bir kor parçasıdır sadece
    senden yoksunluğundan ancak kendine zulmün doğar
    göğsüne vurduğun darbelerde kaç defa can verdin söyle
     
    ey hasretlerinden aşk damıtan kadın
    yıkıp ellerinin tersiyle  beklemişliklerini
    ve dağıtıp bütün ertelemeleri
    coşkunluğunun selinde boğup  korkuları ve koşullanmaları
    sevda hasretlerini sevişme dolu dokunuşlarda yeşertmek için
    daha ne bekliyorsun ey aşkı özleyen kadın ....
     
    Gassan SATAR




    Farkında" Olmalı İnsan... 


    Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.

    Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen...

    Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını
    Fark Etmeli.

    Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını
    Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda
    Kalacağını Fark Etmeli.

    Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahrete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu Fark Etmeli.

    Henüz Bebekken "Dünya Benim!" Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı Olduğunu,
    Ölürken De Aynı Avuçların "Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum İşte!" Dercesine Apaçık Kaldığını Fark Etmeli.

    Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını...

    Baskın Yeteneğini
    Fark Etmeli Sonra...

    Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini,
    Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini
    Fark Etmeli İnsan
    Ve Ölmeden Evvel Ölebilmeli.

    Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte
    Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini Fark Etmeli.

    Eşref-İ Mahlûkat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu Fark Etmeli.
    Ve Ona Göre Yaşamalı...

    Gülün Hemen Dibindeki Dikeni Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü Fark Etmeli.

    Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde
    Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını Fark Etmeli.

    Eşine "Seni Çok Seviyorum!" Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü Fark Etmeli.

    Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini
    Ama Arka Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu Fark Etmeli.

    Zenginliğin Ve Bereketin Sofradayken Önünde Biriken Ekmek
    Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini Fark Etmeli.

    Annesinden Doğarken Tertemiz Teslim Aldığı Gırtlağını
    60-70 Yıl Sonra Sigara Yüzünden Azrail'e Soba Borusu Gibi Teslim Etmenin Emanete Hıyanet Sayılacağını Fark Etmeli.

    63 Yıllık Ömründe Hiç Karnı Doymayan Bir Peygamber'in Ümmeti Olarak Aşırı Beslenme Yüzünden Sarkan Göbeğini
    Fark Etmeli.

    İNSAN FARK ETMELİ Kİ;...

    Ömür Dediğin Üç Gündür,
    Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
    O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür.

    Can Yücel
  3.  
  4.  
  5.   Bir sabah,
    Zamanı durdurdun sen...
    Ayrılığı ekledin sonbahara
    Mevsimin bütün bulutları,
    Gözlerimde birikti de
    Ben yağamadım bakışlarına...
    Söyle!
    Hangi güneş
    Baharı getirecek şimdi bana?
    Kadehimiz ayrılığa kalkmadı ki hiç
    Ben nasıl içebilirim yokluğuna...
    Belki,
    Zamansızdı sevgim
    En az gidişin kadar!
    Elde değil bu.
    Sen hiç eylülde sevip de
    Vakitsiz hüzünlere beyaz bayrak salladın mı?
    Bilemezsin sevdiğim...
    Nasıl da koyuyor adama güzün geri kalanı...
    Doğduğum gündeyim şimdi.
    Yoksun...
    Bir başıma içip,
    Kağıda gidişini karaladım...
    Hazanda sevmek akıl kârı değilmiş sevgili
    Anladım...
     
    Okan Savcı
  6.  

    GECE KAYBOLUR GÖZLERINDE



    GECE KAYBOLUR GÖZLERINDE



    Gece kaybolur
    gözlerinde
    Bir
    sokak çocuğu olurum
    Sığınırım tutsak olduğum kalbine
    Dokunsan dökülür kirpiklerimden
    Acı hasretin yaşları
    Gelecek günlerin hayâli
    Düşlerimde yeşerirken
    Geçit vermez yarınlar
    Ne ileriye ne geriye
    Umutsuzluk diyârından esen rüzgarla
    Savruluyorum bilinmezliğe
    Yaşlı bir adamın bastonu
    Dokunur
    Soğuk kaldırım taşlarının bedenine
    İliklerine kadar donmuş
    Sokaklarda bir kadın
    Çaresizlik içinde nâralar atıyor
    Bekçinin çalan düdüğü
    Yırtıyor suskun
    geceyi
    Yetim bir yavru
    Köşe başını kapmış
    Bir yudum
    sevgi dileniyor sesizce

    Ve

    Sokaklar dar geliyor bana
    İzlerin kaybolmuş kar altında
    Ulaşamıyorum sana istesem de
    Gidecek ne bir yerim ne bir yurdum
    Gök kubbeyi yorgan yaptım bedenime
    Amansız dağlar yastığım
    Yarınlara umutla bakan
    göz
    lerim
    Şimdi sensizlğin körlüğünde
    Sen vardın her ânımda
    Oysa şimdi ben
    Yalnızlık denizde boğulmaktayım
    Yok mu bir el şu yalan dünyada
    Boşlukta sallanan yüreğimi saracak
    Çok şey değildi istediğim bu hayattan
    Sadece sevdiğimi istiyorum
    Tekrar onun kokusunu çekmek içime
    Sıcacık gülüşünü dudaklarını hissetmek
    Ölüme yüz tutmuş sevdâma
    Can suyum ol yeter gel sevdiğim
    Gel yeter gel yeter


    HASAN DAG
  7.  

  1.  

    Gurbet


    Hani geleceğim demiştin
    Bekliyorum işte neredesin
    Sen beni benden çok sevmiştin
    Neredesin
    sevgilim neredesin.

    Günler geçmek bilmiyor
    Bir şey teselli vermiyor
    Sandım ömrüm tükeniyor
    Gel
    sevgi
    lim tükensin hasret.

    Yaptığın nedir anlamadım
    Garez mi naz mı kavrayamadım
    İnan acılarla nasıl kıvrandım
    Dön artık bitsin bu gurbet.


    Müfide DECDELİ


Her Sonraya Kalan Önceliğimdin


Her Sonraya Kalan Önceliğimdin

herşeyi yarıya bölmüş sanki tabiat
her bütünün bir yarısı sen bir yarısı ben
her sonraya kalan her önceliğimdin
şimdi hayallerimi tutuşturur bakışlarının külliyatı

mutluluğumun fihristinde yalnızca yarımşar üşüşmek
yağışına yağmurun öksüz ve yetim bizsiz
bir tel sen bir tel ben bu
aşk çalgısına damla damla
bütünleşmektir en
güzel ayrılık böylesine sırılsıklam
bir de elim ayağım buz tutmuşken hayallerimde
seni düşünmüşsem ıpıslak
mutsuzsam dağsız bir ceylan
rüzgarsız bir kartal kanadı kadar
ağaçları
gözetleme görevim var biliyorsun
dert edindim kuşların
mevsimsiz
tünemesini
seyrek dallarına hudutsuz karşılaşmalarımızın
dedim ya bu benim hayatım
renklerini gidişinin ılıklığından alan

Kağan İşçen

  1.  
  2.  
  3.   

    Helal Olsun !!


    -I-
    Helalimdin,
    O mağrur yürüyüşünde tılsım
    Ve vakarında kaldı aklım
    Bir tebessümle güneş;
    Göz yummaca oyunundaydı dün.
    Lakin şimdi yok,
    Gelincikler, tarla kenarında
    papatyalar
    Bir kağıda iliştirilmiş masum duygular
    Her kelamın başı bir
    Sonu bir
    Seni seviyorum’lar

    Dünde kaldılar

    -II-
    Bir masaldı belki yaşanan her an
    Ölü bir düştü kıyıma vuran
    Bu akşam vakti nefes almadan
    Belki de ölümdü beni çağıran
    Ölseydim o anı hiç yaşamadan

    -III-

    Helal olsun !

    Bir akşam üstü ruhumu karanlığın derinliğine
    Aklımı darmadağın,
    Yüreğimi param parça,
    Geçmişi bir kalemde sildiğin için;
    Helal olsun !

    İşlediğin tüm haramlar
    Helal olsun!
    Ve haram olsun akşamlar
    Uykular,
    Göz pınarından akmayan
    Vicdana damlamayan kanlar….


    -IV-

    Son kelamın arifesinde
    Kulak kesilir kelam
    Ve akıl firarda,
    Yerinde kalan

    O mağrur yürüyüşünde tılsım
    Ve vakarında firarım


    -V-


    Helaline halel getirme sakın
    O
    zaman
    helallik senin hakkın


    Hattab (Y.K.)
  4.  
  5.  
  6.  
  7.  
  8.  
  9.  
  10.  
  11.  
  12.  
  13.  
  14.  
  15.  
  16.  
  17.  
  18.  
  19.  
  20.  
  21.  
  22.  

    Gelirim sana...


    Gülmeyi unutan dudaklarıma
    Gül deme be gülüm, gülerim sana
    Zincirler vursalar ayaklarıma
    Kırıp zincirleri gelirim sana...


    Sanma ki hâyalin silinir benden
    Uzağım bir tanem öfkeden, kinden
    Çiçekler alırım en güzelinden
    Toplar sevgileri gelirim sana...


    Kalbimde aşkının derindir yeri
    Kuramıyor dilim, kelimeleri
    Sen varken istemem ben güzelleri
    Gönlümün kaderi, gelirim sana...


    Arasına girip o bulutların
    Ellerinden tutup hep umutların
    Sırtına binip de uçan atların
    Bir akşam üzeri gelirim sana...


    Yıldızları öyle zevkle izlerim
    Seni şu kalbimden bile gizlerim
    Mecnûn’dan mecnûnum fena özlerim
    Olup da bir peri gelirim sana...


    Gönül denen mekân huzur ocağım
    Sana açık yalnız sevgi kucağım
    Heyecandan titrer elim, bacağım
    Bir kemik, bir deri gelirim sana...


    Meltem rüzgârıyla tatlı eserim
    Hal-hatır sormazsan inan küserim
    Gönlüne üç cemre gibi düşerim
    Bir Mecnûn, serseri gelirim sana...



    OKTAY ZERRİN-BAFRA
  23.  
  24.  
  25.  

ABAKÜS(Gülce-Buluşma)

  1.  






Zaman turnusol kâğıdı değil ki gülüm

Geçip giden sudur çağlayan

Deli kuşları havalandırmaya devam et hele

Göklerin dibi bucağı yok ki zaten

Yitirme umudunu asla

.............Erime şeker olup, dayan, diren biraz..



Şiirin dili çözülsün,

Yazılmamış kelimelerle yapılsın tasvirin

Söylenmemiş imge çiçek açsın gözbebeklerin gibi

Bırak kendi seyrine saatleri

Bırak yeniden rüzgâr ıslığında tebessüm etsin

.............Gönül bahçemizde, ağaçlar içinden

................Sana bakan çifte kiraz...



Gider...

Her şey gider sen gittiğinde,

Gitmeyenlerin pas tutan dilinde yazgı

Ayırmadım gidenle gitmeyeni

................Bölmedim, parçalamadım mevsimleri

....................Seni beklerken bu yaz...



Topla, çıkart, çarp, böl; ne yaparsan yap

Altmıştan öteye yol gitmiyor ki.

Parmakla, takvimle yapsan da hesap

Boğazın kırk boğum, dil gitmiyor ki



Çocukluk ve gençlik kanatlı kuştu

Farkına varmadan nasıl da uçtu?

Bakmayın çiçeğe kökler tutuştu

Su yerde akıyor, dal gitmiyor ki



Ceviz kadar akıl, tüp kadar mide

Eğdiler kantarı şimdi gitgide

Ölmüş bal arısı kalmış petek de

Kovan darma duman, bal gitmiyor ki



Renkli boncukları saydık kaç kere

Söyle de bilelim, yüz, bin, on nere?

Cümle varlıkların sevdiği yâre

Mektubun içinde gül gitmiyor ki



Kader, alnımıza çizilen çizgi

Bu çizgide gizli ömürlük yazgı

Hep geçim derdiyle söyledik ezgi

Şu sazın göğsüne el gitmiyor ki



Mevlâ bir can vermiş yeşil yaprağa

Nice sır gizlemiş denize, dağa

Bir cami önünden kara toprağa

Giden yalnız insan, sal gitmiyor ki



Ceylan’ ım ayrılma bir’ in biriyle

Üçe bakma sakın, gitme ikiyle

Bütün gönüllerde aşk kibritiyle

Ocak yanar amma kül gitmiyor ki



Mustafa CEYLAN

 
 
 






 
ip adresim

Türkiye Plakalari


01 ADANA
02 ADIYAMAN
03 AFYON
04 AĞRI
05 AMASYA
06 ANKARA
07 ANTALYA
08 ARTVİN
09 AYDIN
10 BALIKESİR

11 BİLECİK
12 BİNGÖL
13 BİTLİS
14 BOLU
15 BURDUR
16 BURSA
17 ÇANAKKALE
18 ÇANKIRI
19 ÇORUM
20 DENİZLİ

21 DİYARBAKIR
22 EDİRNE
23 ELAZIĞ
24 ERZİNCAN
25 ERZURUM
26 ESKİŞEHİR
27 GAZİANTEP
28 GİRESUN
29 GÜMÜŞHANE
30 HAKKARİ

31 HATAY
32 ISPARTA
33 İÇEL
34 İSTANBUL
35 İZMİR
36 KARS
37 KASTAMONU
38 KAYSERİ
39 KIRKLARELİ
40 KIRŞEHİR

41 KOCAELİ
42 KONYA
43 KÜTAHYA
44 MALATYA
45 MANİSA
46 KAHRAMANMARAŞ
47 MARDİN
48 MUĞLA
49 MUŞ
50 NEVŞEHİR

51 NİĞDE
52 ORDU
53 RİZE
54 SAKARYA
55 SAMSUN
56 SİİRT
57 SİNOP
58 SİVAS
59 TEKİRDAĞ
60 TOKAT

61 TRABZON
62 TUNCELİ
63 ŞANLIURFA
64 UŞAK
65 VAN
66 YOZGAT
67 ZONGULDAK
68 AKSARAY
69 BAYBURT
70 KARAMAN

71 KIRIKKALE
72 BATMAN
73 ŞIRNAK
74 BARTIN
75 ARDAHAN
76 IĞDIR
77 YALOVA
78 KARABÜK
79 KİLİS
80 OSMANİYE
81 DÜZCE





http://www.mecon68.tr.gg

 
Bugün 17 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
http://freebank.tr.gg

Bu sayfada dakika saniye misafirim oldunuz .....

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol